Ücü fiili, biri post-modern, biri de e-muhtira olmak üzere bes ayri askeri müdahale yasamis bir ülkede, gücünü sinsice sizdigi ordudan alan GLADIO yapilanmalari üzerine arastirma yapmak, elde edilen bilgi ve belgeleri kamuoyu ile paylasmak sanildigi kadar kolay degil.
Italyada Savci Cassonun, GLADIO sorusturma evrelerinde Yüksek Yargiclara dayandiginda karsilastigi duvar ile Türkiyede Ergenekon savcilarinin infazina dair kapali kapilar arkasinda yapilan pazarliklar henüz gündemde tartisiliyor üstelik.
1980 öncesi bu yapilari sorusturmayi görev sayan Ankara Savci Vekili Dogan Özün akibeti yargiclar icin bir ibret vesikasi degil mi
Maras, Malatya, Corum Olaylari, Kanli 1 Mayis, Madimak Katliami unutulabilecek eylemler mi bir toplum hafizasi icin
Tatbikat alaninda kör kursunla, karargahta zehirli kahveyle pasalara suikast girisimi, 33 er katliami, Semdinli olaylari, Daglica, Aktütün baskinlari az bir toplumsal travma mi
Bütün bunlarin esir aldigi bir toplumun yasamaya mahkum edildigi psikolojik travmayi korku imparatorlugundan baska neyle izah edebiliriz.
Elinizdeki kitap cok yazilip cizilen, Italyadaki, Belcikadaki, Yunanistandaki tüm versiyonlari didik didik edilen, varligindan hayat bulan NATOnun bile en mahrem sayilabilecek sirlarini arastirmacilarin önüne serdigi GLADIO eliyle kurulan Korku Imparatorlugunun, Türkiye cözümlemesini yapmaya calisiyor.