Bir yazar zihninin derinliklerinde tonlarca malzemeyi, kazarak cikarir ve sayfalara döker.Icinde hangi madenden ne kadar oldugunun takdiri ,ancak kiymetli okuyucuya aittir.Kimisi altin,kimisi gümüs,kimisi bakir,kimisi demir kimiside Shicbir sey bulacaktir. Saygilarimla.
SAHIN HÜSEYIN CELEP
Güzel Tabiat,Yeni Mekanlar,Yeni Insanlar
Yaz sicaklari,yerini Eylülün ilik havasina birakmisti. Sabahlari insana dokunan soguk,günesle birlikte kayboluyor ve aksamlari,tatli bir serinlik geliyordu,tabiata.
Yamaclari yesilin her tonundan agaclarla kapli,baslarinda yer yer beyaz,yer yer karablutlarin,bir semsiye gibi durudugu daglar bu sehri ana kucagi gibi saripsarmalamisti.
Kasabalardan köylerden buraya ilk defa gelenler,büyük bir merakla sehrin her tarafini geziyorlar ve ayak basilmadik yer birakmiyorlardi.Bircogu, hayatinda il defa gördügü yaldizli vitrinlerin önünde duruyor,iceriyi hayranlikla izliyordu....