Edebiyat dünyasinin son yillarda dikkat ceken ismi Kaan Murat Yaniktan siradisi bir psikiyatrin romani Butimar Sessizligin Kanatlari
Bir tarafta dünya ile arasinda ciddi problemler olan, yanlis yüzyilda yasadigini düsünen, carsafa bürünüp kadin kiliginda Istanbul sokaklarini arsinlayan, hastalarinin hayatlarina müdahil olan ve kendi rüyalarini dahi tasarlamaya calisan bir psikiyatr...
Diger yanda ise baska bir yüzyilda akan kirmizi bir hayat Savas, ask, simya, büyü, göc, devrim, sefalet ve dostluk...
20. Yüzyil Baslari, Erivan, Bolsevik Devrimi, Ermenilerle Türkler Arasindaki Kavgalar-Asklar,
Simya ve Ilkel Psikoloji...
BUTIMAR Sessizligin Kanatlari, gercekle hayal arasindaki sinirin siliklestigi bir roman.
Dogu-Bati, laik-muhafazakar ve madde-mana catismalariyla örülen bir arka plan...
Edebiyat dünyasinin son yillarda dikkat ceken ismi Kaan Murat Yanik, hayaller, rüyalar ve halüsinasyonlarla karisik bir bellegi, büyülü gerceklik akimina da göz kirparak resmediyor. Ve okura akici, sasirtici, doyurucu bir roman vaat ediyor.
Butimarla herhangi bir yerde mahsur kalmak isteyeceksiniz.
Iki husus kafamda dolasiyord u; ölmek ve delirmek. Iki hal de ne hissedilebilir ne de dogrulanabilirdi. Ölmüs ya da delirmis olabilirdim yani.
Yalnizligin bilmem kacinci evresini yasadigimi bilmez halde, tamamlanmamis insanlari yararak yürüdüm. Otobüsler, tramvaylar, duraklarda bekleyen insanlari metal canavarlar suretinde yutup hizla kaciriyorlardi. Eve girer girmez bir sarki koydum kendime. Bir daha, bir daha basa sarip dinledim. Bir tarafim söylemek istediklerimle doluyken, diger yanim onlari yok etmekle mesguldü. Arada kalan bendim ve ufalanip yok olmamam bir mucizeydi. Bir yanim digerine sunu söyleyebilmisti en azindan, bunu duyabildim... Sarkiyi degil, o sarkiyi ilk dinledigin zamanki kendini özlüyorsun. O zamana dokunamadigini anlayinca da sarkiyi bir daha dinliyorsun.