Islam dünyasi felsefe, akil ve bilimle kurdugu kadim gelenegini, Gazaliden itibaren siyasal Islama donüstürerek, medeniyet yaratan bir dini, Tanriya siyasi iktidar armagan etmeye programlanmis Islamcilikla sinirlandirip bayagilastirdi. Böylece siyasal din ile belirlenen sürec Modernizm karsisinda daha da keskinleserek seriat ve hilafeti, Müslümanlarin kendilerine actiklari kutsal savasin paradigmalari olarak üretti.
Milliyetci-Muhafazakarlik, Dogulunun yine Dogulu kalarak kendisini Batili olarak tanimlayip Müslüman cogunluga seriat ve hilafet söylemiyle üstünlük kurmanin iki farkli yüzüdür. Icteki yüzü Bati adina davranan sömürgen bir Dogulu, distaki yüzü ise egemenlik kurduklari cogunluk Müslüman halklar adina dini söylem gelistirdikleri politik yüzüdür. Baska bir deyisle, milliyetcilikle Batili, muhafazakarlikla Dogulu olmak, Islamin baslangicindan bugüne süregelen Müslümanin Müslüman üzerinde siyasal egemenlik kurmasi mücadelesinin tarihsel fiyaskosunun Neo-Oryantalist anlatimidir.
Oryantalizmin Dogulu tarzi olan Neo-Oryantalizm, tarihsel sürecte Islamin dogasini zorlayarak kurmaya calistigi bu politik dini egemenligin modern cagda da basarisizliga mahkm olmasinin acisini kadindan cikarmanin yollarini aramaktadir.
Tarikat, Cemaat, Kadin, Neo-Oryantalist tarikat ve cemaatlerin kadin üzerinden nasil siyasal Islamci bir hegemonya kurmaya calistiklarini felsefi acidan irdeleyen bir kitap.
-Prof.Dr. Sahin Filiz-