Canan Anadolunun sirin kentlerinden birinde dünyaya geldi. Annesini ve babasini kücük yasta bir trafik kazasinda kaybedince, komsu kasaba da yasayan Babaannesi Meryem Hanim, Dedesi Isa Efendi ve Halasi Mualla ile birlikte yasamaya basladi.
Zeki, akilli ve güzel bir genc kiz olan Canan lise yillarina geldiginde etrafindaki olaylari dikkatle incelemeye basladi. Hayatin ona vermek istedikleri ile onun hayattan beklentileri arasindaki ucurumu gördü. Genclik arzularinin agir bastigi bu dönem de o ideallerinden vazgecmemesi gerektigine kanaat getirdi.
Onun bu hayat sorgulamasi esnasinda halasi Mualla ve etrafinda bulunan arkadaslarinin yasamis oldugu tecrübelerden kesitler sunan kitapta hayata dair pekcok yasanmis hikayeyi bir arada bulacaksiniz.
Askin ne oldugunu, gercek askin nasil yasandigini sorgulayan Canan, etrafindaki asklarin gercek olamayacagini düsünür. Fakat gün gelir kendisi de böyle bir ask karsisinda caresiz kalir. Yasadigi duygulari anlamlandiramaz.
Kalbi ve akli arasinda yasamis oldugu firtinalar da tek basinadir. Onun yegane yardimcisi, anne babasinin hatiralari ve onlardan almis oldugu egitimdir. Saglam fitrati ve güclü idealleri sayesinde ayakta kalmayi basarmis, sonunda ulasmak istedigi hedeflerine ulasmistir.