Sen degil naasin hükümdar olsa elyakdir bize
Dönsün etsin taht-i Osmaniye tabutun cülus
- Ahmet Rasim
2. Abdülhamid Han, saltanattan cekildikten sonra milleti tarafindan en cok aranan ve özlenen hükümdardir. Zira onun saltanatta oldugu 33 sene ile sonraki 10 yillik dönemi karsilastirmak dahi mümkün degildir. 2. Abdülhamid Han, siyasi bir deha idi. 19. asrin sonlarina dogru neredeyse tarihten silinecek olan son muazzam Türk Imparatorlugunu, on sene icinde yeniden dünyada rol oynayan bir hale getirecekti.
O, yed-i tla sahibi idi. Dünyanin hangi cografyasinda olursa olsun Müslümanlar, Islamin halifesini yaninda buluyorlardi.
O, Osmanli ruhunun son temsilcisi idi. Ertugrul ve Osman Gazilerin sahip oldugu hic degismeden devam eden Sünni inanci yaymakta büyük gayret sarf etti. Ingilizlerin dogru inanc ve itikadi bozma calismalarina bir kale gibi karsi durdu.
O, merhamet ve sefkatin zirvesindeydi. Hayatina kastedenleri dahi affetti.
O, en magdur padisah olarak tarihe gececekti. Sadece agir hakaretlere ve iftiralara maruz kalmadi. Kendi kesesinden yaptirdigi eserlerden ismi kaldirildi. Tugralari tahrip edildi. Resmen adi ve nami unutturulmak istendi.
O, bir asir boyunca anladigini zannedenlerin dahi anlayamadigi bir padisah oldu. Osmanli Tarihini herkese sevdiren Prof. Dr. Ahmet Simsirgil, Kayi serisinin 10. Kitabinda, o akici üslubu ile vefatinin 100. sene-i devriyesinde 2. Abdülhamid Hani okuyucularinin takdirine arz ediyor.