Besim Atalay, yaptigi pek cok calisma ile Cumhuriyet devri Türklük bilimine büyük hizmetlerde bulunmus bir arastirmacidir. Bir medreseli olarak ilk calismalarinin din konularda oldugunu gördügümüz Atalay, hicbir zaman klasik bir din adami olmamis, bu konuda yazdiklariyla modern, hatta devrimci bir tutuma sahip olmustur. Nitekim cok erken yaslardan itibaren gönül verdigi Türkcülük düsüncesiyle atbasi ilerleyen devrimci tutumu, hayatinin sonuna kadar tutarli bir bicimde izledigi bir yol olmustur. Iste elinizde tuttugunuz Bektaslik ve Edebiyati isimli eseri, onun arastirmaci kimligiyle, Türkcü-Devrimci kimliginin bileskesidir. Cünkü bu calismayla, hem Türkcenin en güzel örneklerinin bulunduguna inandigi Bektas edebiyatini ve bunu ortaya koyan düsünce iklimini incelemis hem de bir aydin din adami sifatiyla, Türkiyenin önemli sorunlarindan biri olarak gördügü tasavvufa dair fikirlerini aciklama imkani bulmustur. Calismanin, yazarin Anadoludaki gözlemlerini icermesi, üzerinde önemle durulmasi gereken bir husustur. Cünkü sadece Istanbuldaki Bektasligi dikkate alarak yapilacak degerlendirmeler tarikatin bütününü degil, belli bir kismini anlamakla sonuclanacaktir. Halbuki Atalayin calismasi Istanbul, Usak, Icelde kaldigi yillarda burada topladigi malzemelere dayandigi gibi, onun Izmir ve Manisa cevresini de dolastigini, buradaki Cepniler üzerine verdigi kisa, fakat dogru bilgilerden anlayabiliyoruz.
Yazilarimda btaraf olmaya cok dikkat ettim; ne Bektaslerin ve Bektasligin aleyhine Kasiful-esrar ve Dafiul-esrar sahibi gibi atip tuttum ne de Miratul-mekasid ve Defil-mefasid müellifi gibi Bektasleri öge öge göklere cikardim. Isi oldugu gibi gösterdim; itikadlari, yollari ne ise -kendimden bir sey katmaksizin- yazdim. Muhakemesini okuyuculara biraktim; kimsenin akdesine dokunmadigim gibi bu babda okuyucularin verecekleri hükümlere de karismadim.
-Besim Atalay