Bu beyaz hasir sapkayi da kim gecirdi basima Her an bir seyler yer degistiriyor. Durmadan cok neseli bir ortamdan cok karanlik bir ortama geciyorum. Bir o, bir baskasi. Ehsanim ölümümü sogukkanlilikla izleyebilir. Neyse, anlayamadigim bir seyler var, ucu karanlik Meydana götürülecektim az sonra.
Dalgali saclarimi mis kokulu defne sabunuyla yikamistim. Her telinin üstünde nagmeler, öpücükler, gülücükler vardi. Firfirli elbisemin icinden gögüslerim tasmisti disariya, dolgun ve beyaz. Ah mahallenin picleri... Görmemeliydiniz beni bu halimle. Tasin topragin sarmaladigi kutsal kentimde günahkardim...
Cehennem Vadi sinde katran kazanina atilmadan önce taslanacaktim... Icimde bir sizi gezindi. Zeytin agacinin gölgesi, tas tapinaklar bizi kutsuyordu. Her sey bir anda var oluyor, tekrar yok oluyordu. Hizli yasamimda, hem kendimi görüyordum, hem de var olup yok olanlari...
Oysa caput baglamistim alic agacina, Ehsanimla bulusayim diye. Cözemiyordum bir türlü... Annem, ninem, kimsem yok mu Yüzü maskeli erkeklerden korkuyorum, iyi kalpli babami bile yanima cagiramiyorum. Zavalliya sorarlar, nedir kizinin bu hali diye.