Sabah namazindan dönmekteydiler. Kantinin kapisinda süt siselerine baktilar. Evet, bir sise eksikti. Yumurtalardan da alt paketlerden iki yumurta calinmisti. Bu ögrenilmis bir caresizlikti. Muharrem sabah erkenden kalkar, GEE beden egitimi bölüm kosu pistinde on tur atardi. 12 Mart ülkenin her yerinde aci ve iskence firtinasini estirmekteydi. Hasan Tacir okulun gizli müdürü durumundaydi. Ana bina yakinlarinda Atatürk orman Ciftlige giden yolun kenarinda bir bekci evine yerlesmisti. Bu onun lojmaniydi. Ögrenciler kendisini Mit ajani olmakla sucluyorlardi. Güvenlik gücleri kendisini okul müdürü olarak görüyorlar. Her konuda bilgi aliyorlardi. Ögrenciler cok bölünmemislerdi. Sag ve sol iki grup bu her seye yetiyordu. Gazide solcular cogunluktaydi. Sagcilar azdi. Kendisi ise az olan gurubu korumakla insani görevini yaptigini düsünüyordu.
Bu Bellek Muharremde okulun serseri takimindandi. Serserilerin cok diplomatca davrandiklarini en iyi bilenlerdendi. Tavuklarinda senede üc, dört tanesi calinirdi. Bunlar ya yemekhanedeki iscilerdi, ya da bu Bellek Muharrem gibi serserilerdendi. Bu hirsizliga cok sesini cikarmiyordu. Iscileri kendi güvenligi icin temel olarak görüyordu. Yemek artiklarini kimseye sezdirmeden tavuklara tasiyan onlardi. Bir kismi da kendi torpili ile okulda ise alinmislardi. Bircok duruma da göz yumdugu bilinen bir seydi. Okulun Müdürü ve bircok ögretmeni hapse düstügünden her yere ulasmak disiplini saglamak zor hale gelmisti.