Mai ve Siyah Halit Ziya Usakligilin ilk önemli romanidir. Halit Ziyanin onda hemen bütün ben varim, benim bir daha geri gelmeyecek olan emellerle, hülyalarla ve onlarin yani basinda hüsranlarla dolu olan gencligim var dedigi roman, Servet-i Fünun kusaginin sanat ve edebiyat görüslerini tartismasi bakimindan bir edeb manifesto olarak da degerlendirilir.
Genc bir sairin mavi hülyalardan siyah felaketlere düsüsünü anlatan Mai ve Siyahi, Türk romaninin bu saheserini, yazarinin kaleminden ciktigi sekliyle, Handan Inci yayina hazirladi.
Mülkiye Mektebini bitirdikten sonra matbuat alemine atilan Ahmet Cemil bir yandan büyük bir özenle ilk siir kitabini hazirlamakta, öte yandan da gazete-matbaa patronlugu ve Erenköylü zengin aile kizi Lamiayla evlenme hayalleri kurmaktadir. Ancak babasinin ölümüyle Süleymaniyedeki mütevazi hayati sarsilir Annesi Sabiha ve kiz kardesi Ikbalin gecimini sevmedigi kitaplari cevirmek, tahammül edemedigi cocuklara özel dersler vermek suretiyle saglamak zorundadir. Hayallerle hakikatlerin catismasi hic bitmez... Önce, Ahmet Cemilin siirleri eski sanat anlayisini savunanlar tarafindan acimasizca elestirilir; sonra, enistesi Vehbi Bey kiz kardesini hamileyken öldürmekle kalmaz Ahmet Cemilin de gazetedeki basyazarligina son verir; nihayetinde, sevgilisi Lamia ise bir subayla evlenir.