Evinden cok uzakta, hic tanimadigi karanlik bir odada, kelepceler icinde uyanan Simonize Rexton, kendini vahsi ve kusursuz bir oyunun icinde bulur. Siyah zarflardaki talimatlari yerine getirmeyi ve hayatta kalmayi basarabilirse, oyunun sonunu görebilecektir. Tipki kendisinden cok uzaklarda uyanan ve ayni korkulari yasayan diger kuklalar, Eylül Belen ve Dr. Gregory gibi Birbirinden habersiz bu üc siradan oyuncu; gizemi cözmek ve kuklaciyla yüzlesmek icin müthis bir gerilimin ortasina atilirlar. Böylece San Franscisco-Türkiye-New York ücgeninde oynanan ve insanoglunun yazgisini degistirecek esrarengiz bir oyun baslar. Psikolojik-gerilim ya da polisiye-gerilim, Türk okurlari tarafindan oldukca ragbet görmesine ragmen, Türk yazarlarinin yeterince üretken olmadiklari bir tür. Bir Türk yazarin kaleminden cikan SKUKLACInin, özgün konusu ve carpici kurgusuyla, bu türe farkli bir soluk getirecegine inaniyoruz.