Ey Kalender Dostum,
Nasibi idrak etmek farkindalik düsüncesiyle dogru orantilidir. Hakikate asina bir gönül icin her an, her saniye insani gökler ötesi alemlere ucuracak yüzlerce firsati cikarir.
Talih kapisi acilir
Gönlünü en yüce ideallerle donatmis birisi icin, her yeni imtihan onun azmine indirilmis bir kamci, iradesini sahlandiran bir efsun ve gönül kadranini aydinlatan bir isiktir. O gördügü her imtihanla kristaller gibi berraklasir, yay gibi gerilime gecer ve adim adim gönlünde kurdugu cennetlere yükselir.
Fakat bu yalnizca farkinda olanlarin nasibidir. Farkindalik duygusunu gelistirmeyeler icin her sey ya ölüdür ya da ölüyordur. Bu satirlarda Selman-i Farisiyi fark edeceksin, asil fark ettiklerinin genelde onun terk ettiklerin oldugunu bileceksin. Fark edecegin en büyük farkindalik ise bedenindir. Beden neyindir Herkesin kendi icinde cikardigi Vaveylalari bu bedenle isitir.
Simdi ey gönlü kafesinde, kafesi fikrinde dostum. Ya oku ve yak fikrinle kafesi ya da kafes etme bedeni
Simdi otur sen ver karari...
Ne güzel demisti Mevlana;
Ask sandigin degil, yandigin kadardir