Fikhin tedvin edilmeye basladigi II. VIII. asirdan itibaren risaleler seklinde telif edilen muhtasar eserlerin ardindan genis hacimli eserler kaleme alinmis, zamanla bunlari serhler ve hasiyelerin yazilmasi takip etmistir. Ilim erbabina hitap eden ve oldukca hacimli olan bu kaynaklar Islam hukukunu ilgilendiren bütün konulari ayrintili bicimde ele aldigindan halk icin gerekli olan temel bilgileri ihtiva eden, dili sade, anlasilmasi kolay, hatta ezberlenmeye müsait muhtasar eserlere ihtiyac duyulmustur. Bu sebeple Osmanlilar döneminde Ilmihal kitaplari kaleme alinmaya baslamistir. Ilmihal kitaplari önce Arapca yazilmis, daha sonra bunlarin Türkceye cevrilmesi ve eksik görülen kisimlarin tamamlanmasiyla gelenek devam etmistir.
II. Mesrtiyetle birlikte ilmihal kitaplarinin yazilmasina hiz verilmis ve Cumhuriyet devrinde daha düzenli bir sekilde devam ettirilmistir. Ancak bu ilmihallerde fikh görüslerin, genellikle delillerine yer verilmeksizin mücerret fetvalar seklinde ortaya konuldugu görülmektedir. Elinizdeki Ilmihal, diger ilmihallerden farkli olarak dört mezhebe göre Kuran ve Sünnetten delilleriyle birlikte kaleme alinmis kaynak bir eser niteligindedir. Eser zaman zaman Sahabe ve Tabin fakihlerinin günümüze ulasan fetvalarina da yer veren önemli bir arastirma mahsulüdür. Sadece ibadetlerle ilgili ilmihal niteliginde olusu da, okunmasini ve yararlanilmasini kolaylastiran ayri bir özelliktir. Bu özellikleri sebebiyle eserden faydalanan kimsenin, mezhebinin görüslerini ve dayandiklari delilleri bir arada görerek isledigi amellerin sihhati konusunda gönlünün daha mutmain olacagini ümit ediyoruz.