Roman geldi. Ben onu mavi mürekkeple yazmistim. Rötuslar kirmizi mürekkeple yapilmisti. Bircok sayfanin kismen ya da bastan basa cizildigini görünce sasirdim.
Halil Lütfü Dördüncü parmaklarini birbirine gecirdi, boynunu büktü. Ama kesin bir ifadeyle, Bazi bölümler cok uzun tutulmus dedi. Pasajlarda gereksiz ayrintilar oldugundan onlara kiymak zorunda kaldik.
Bu kadar büyük bir romani tefrikalar kaldirmaz. Yayimi bir yildan fazla sürer o zaman. Okuyucuyu biktirir...
Sustugumu ve üzüldügümü görünce yine gülümsedi.
Böyle seyler olacak. Alisacaksiniz. Yayin hayati sizin isteklerinize uymaz. Hele baslangicta...
Sözün kisasi, böylece bes yüz sayfalik Hickirikimin hemen ücte biri atilmis oluyordu. Dudaklarim titreyerek, Kim yapti bu gaddarligi diye sordum.
Halil Lütfü Bey bir an sustu. Sonra bir sir verir gibi, Nazim Hikmet dedi.
Servet-i Fünun ile baslayan yazin macerasi, gazetelerin tirajlarini tavan yaptiran tefrikalar, milyonlarca basilmis onlarca roman, gise rekorlari kiran roman uyarlamalari, kisaca edebiyata adanmis bir ömür...
Kendi deyimiyle tezgahinda her zaman bir roman hazir bulunan popüler romanin kralicesi Kerime Nadir, edebiyat hayatini, romanlarini yazarken basindan gecen aci, tatli anilarini Romancinin Dünyasinda okurlarina sunuyor.