Uzun uzun son on günün muhasebesini yapti yine. Böyle bir sey aklinin kösesinden gecmezdi. Birden uzun zamandir Ben iyiyim diyerek kandirdigi annesi ve babasi geldi aklina. Duyduklarinda nasil da yikilacaklardi. Daireden arkadaslari onu cok iyi tanir böyle bir seye asla inanmazlardi. Ama polisler cok ciddi sekilde inaniyor olmaliydilar katil olduguna.
O bunlari düsünürken az önce Alperin ciplak ayagina botuyla basan komiser, bu defa onun ayagina basmaya baslamisti. Igrenc bir tipi yokmus gibi birde yüz ifadesiyle cirkinlestiriyordu kendisini.
-Silahlar nerede Söyleyin. Burada sizin derinizi yüzsem kimsenin ruhu duymaz, kim vurduya gidersiniz.
Selma, Alperle göz göze geldiginde siddetli bir tokat yedi.
-Bütün gece boyu sizin bakismalarinizi izleyecek degiliz. Cabuk söyleyin silahlarin yerini. Biraz daha oyalanirsaniz duvarlari kirdiririm.
Selma bir seyler söyleyecek oluyor ama hemen aklina baska bir sey geliyor vazgeciyordu. Birden, kapidan iceriye yanan bir cismin atildigini gördü. Ne oldugunu anlamaya calisirken büyük bir patlama oldu. Polisler panik halinde kacarken Selma da onlarla cikacak oldu. Bir kac kez bagirdi.
- Alper... Alper...
Ama Alper ses vermiyordu.