Murphy Kanunlarini biliyorsunuzdur. Mutlaka bir yerlerde duymussunuzdur. Bizlere hayat hakkinda negatif seyler söyleyen o sevimli kanunlar bunlar. Mesela bir tanesi der ki Bir isin ters gitme olasiligi varsa o is mutlaka ters gider. Bir baska kanun da bunu görür ve artirir. Birkac seyin ters gitme olasiligi varsa bunlarin arasinda en kötü sonuclar doguracak olani ters gider. Bütün bunlarin bu kadarla sinirli kaldigini düsünmek isteyebilirsiniz elbette, bu sizin hakkiniz. Fakat ne yazik ki Murphy kötü haberler vermeye devam eder ve ekler. Bir seylerin ters gitmesi bir doga kanunudur. Bu yüzden her sey yolunda gidiyor gibi görünüyorsa dikkat edin; mutlaka ters giden bir seyler vardir Genis bir ailenin sevgiyle, el üstünde tutularak ve kalp kirici her seyden özenle sakinilarak büyütülen kizi olmak güzel bir seydi, kimse aksini düsünemezdi. Fakat hayatimin bir noktasinda kendi yolumu cizmem gerektigini, basariya ulasmak icin sinirlari zorlamam gerektigini ve gercek aski yalnizca kalbimi ona tamamen acarsam bulabilecegimi biliyordum. Bilmedigim tek sey bütün bunlari Istanbulun kücük, sicak bir mahallesinin orta yerinde bulacagimdi. Nereden bilebilirdim ki Inanin bana, Murphy bile basima gelen bazi seyleri ve dem Arman gibi bir adami öngöremezdi.